Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Agriculture | ||||
Agriculture | yoğun tarım | intensive farming n. | ||
Intensive farming in the Netherlands also suffers from the spread of disease during heavy rainfall. Hollanda'daki yoğun tarım da şiddetli yağışlar sırasında hastalıkların yayılmasından muzdariptir. More Sentences |
||||
Agriculture | yoğun tarım | intensive cultivation n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | yoğun tarım yapmak suretiyle bir arazinin/tarlanın verimliliğini düşürmek | farm something out v. |